- heyecanlı
- взволно́ванный
возбуждённый
* * *1.1) легко́ возбужда́ющийся, эмоциона́льный; приходя́щий в восто́рг2) волну́ющий, возбужда́ющий, приводя́щий в восто́рг2.взволно́ванно
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
heyecanlı — sf. 1) Çabuk, kolay heyecanlanan (kimse), müteheyyiç 2) Heyecan veren 3) Heyecanla yapılan Politikacıların gürültülü, heyecanlı tartışmalarından nefret ederdi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzı dolu dolu konuşmak — heyecanlı söz söylemek Birkaç kişiyle, garip bir lisanla ağzı dolu dolu konuşmaya başladı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ateşli — sf. 1) Ateşi olan Ateşli hasta. 2) mec. Heyecanlı, coşkulu Ateşli bir tartışma. Arkadaşım ateşli bir Rumeli delikanlısı idi. F. R. Atay 3) mec. Cinsel istekleri güçlü olan Birleşik Sözler ateşli ateşli ateşli silah … Çağatay Osmanlı Sözlük
ateşli ateşli — zf. Yoğun ve heyecanlı bir biçimde, hararetli hararetli Uzun ve ateşli ateşli el sıkıştılar. M. Yesari … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayakta — zf. 1) Ayağa kalkmış durumda Kahvelerimizi ayakta içtik. A. Gündüz 2) mec. Telaşlı, heyecanlı bir biçimde Birleşik Sözler ayakta tedavi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ayakta kalmak ayakta tutmak ayakta uyumak … Çağatay Osmanlı Sözlük
coşuntu — is. Coşku, heyecanlı davranış … Çağatay Osmanlı Sözlük
çarpıntılı — sf. Heyecanlı, telaşlı Zavallı Ayşe Hanım, çarpıntılı hatun. S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
delişmen — sf. 1) Zıpır Arabacı yirmi beş yaşlarında delişmen, dili biraz kekeme bir oğlan. M. Ş. Esendal 2) Güçlü, hareketli, sağlam yapılı Çok heyecanlı, uyanık, sözünü sakınmaz, biraz da delişmen bir insan olduğu için Deli Murat derler. R. N. Güntekin 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
doruk noktası — is. Bir gelişmede gelinen en önemli, heyecanlı veya etkili durum … Çağatay Osmanlı Sözlük
güzeşte — sf., esk., Far. guẕeşte Geçmiş, geçen Bahse girer misiniz? Beş dakika içinde en heyecanlı bir vaka icat etmeye muktedir olursam bu iki güzeşte aylıktan birini kasaya bırakır mısınız? R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
heyecanlılık — is., ğı 1) Heyecanlı olma durumu 2) Aşırı duyarlı olma … Çağatay Osmanlı Sözlük